29 Aralık 2010 Çarşamba

TEŞEKKÜRLER:)

İzleyici olarak katılan ve katılmayan, yorum bırakan veya bırakmayan ama orda olduklarını ve şehrimi ziyaret ettiklerini bildiğim sevgili şehr-i hilal dostları, hepinize gönülden teşekkürler...
Hafta sonu okuduğum bir habere göre geleceğin mesleği blog yazarlığı imiş. İşte ben de bu haberden kısa bir süre önce blog dünyasına adım atmış oldum. Bakalım devamı nasıl gelecek?
Bugün Şehr-i Hilal'de biraz heyecan var. Çünkü cumartesi günü iş arkadaşlarımı ağırlayacak olmanın telaşı sardı şimdiden. Tatlı ve tuzlu neler yapmalıyım, sofra düzeni nasıl olmalı, hangi tabaklar, peçeteler kullanılmalı?.. İşte bunlar gibi pek çok soru geçiyor zihnimden. Soframızın en güzel fotoğrafları, menümüz ve yiyeceklerimizin tarifleri tabi ki en kısa zamanda burada yerini alacak. Bu arada hatırlatmadan olmaz: Bir süre sonra Şehr-i Hilal'in şeker hamurlu pastalarının resimleri ve tarifleri de burada olacak. Yani o dünyada da yerimi aldım:) Hatta sipariş bile verebileceksiniz.

19 Aralık 2010 Pazar

Hoşgeldiniz Şehr-i Hilal’e

Merhabalar, yolu şehrime düşen güzel insan.
Bu şehir neden mi kuruldu?
İstedim ki baki kalan bu kubbede bir hoş sedam olsun. Hani Yaradan dünyayı yarattıktan sonra bir de insanı yaratmış ya güzellikleri görülsün, bilinsin diye. Ben de istedim ki yaptıklarımla yalnız kalmayayım herkesle paylaşayım. Sevgiler paylaşıldıkça artar, üzüntüler azalırmış ya. Söz uçar, yazı kalırmış ya…
Herkesin bu şehirde aradığını bulacağı gibi bir iddiam yok. Bu şehirde havalar bazen puslu, bazen bulutlu, bazen alabildiğine aydınlık, bazen alabildiğine karanlık olacak… Bazen edebiyat, kimya; bazen sanat, yemek olacak.
Haydi bekliyorum şehrime gün doğarken ya da güneş batarken, bir yağmur sonrası ya da ay ışığını izlerken…